KADIN!
Hangi devirde yaratıldı kayırmacılık da izlerini hala yaşıyoruz etimizle kemiğimizle. Kim bilir? belkide yaşam kodumuzun mirasıdır bize. Silkelesen de ittirip kaktırsan da üzerinden atamayacağın bir ötekileşme, Kadın olmak! Kadınca yaşamaya çalışmak! İnsanca yaşamdan bence ayrılmalı bu ülkede kadınca yaşamak kelimesi. Sıkıştırılmış, sıkıştırılmayı amaç edinmiş koşullarda nefes almaya çalışıyoruz. Doğuş mucizesini karnında kendi nefesinden verip kendi canından can yaratan kadınlar ! nefes almaya çalışıyor ne kadar ironik degilmi? Öyle ya hayatın kendi içinde vardır ironi diye diye yazmışlar aklımıza, aklımız ondan her an avukatlığını yapar nefesimizi kesenlerin.
İnce bi sızıdır aslında kadın olmak, bi yaradır ananın döşünde beşikteki kız bebeğinin önceden yazılmış kaderidir. Namustur sadece iki bacağının arasında. Kahkahaların sessizliğidir, geceleri tek başına gezmenin korkusudur. Her an korunup kollanılacağının sanıldığı tesellisidir. Sessizliktir bazen, ölüm sessizliğidir kadın olmak! Kabanında, türbanında dahi herhangi bi yerinden bi açıklık bulunup girilmesi ya da minicik eteğinle teşhirin adıdır kadın olmak. Ne olduğunun ne şekilde olduğunun ne inanç da olduğunun önemsizliğiyle her an her yerde yalnız ya da kalabalığın arasında asıl kadına yapılandır teşhir. Yaftalamak hemen etiket basmak sonra orda burada o barkodu ona buna okutmaktır bu ülkede kadın olmak.
Öyle anlatılsa da yüzyıllardır, anlaşılmayacak kadar derin bir sızıdır. Yaşamak ayrı bilmek ayrıdır ya hani anlamak için yani demem o ki; kelimelerin anlatması zordur…
Bu kayırmada maalesef kadının da payı var… Nasıl mı? Hadi devamını daha sonra konuşalım J