Dolar 34,4849
Euro 36,4353
Altın 2.956,59
BİST 9.292,41

Cilt Kanseri Nedir?

09.01.2024
A+
A-
Cilt Kanseri Nedir?
Tanıtım Yazısı

Cilt (Deri) Kanseri Nedir?

Cilt kanseri, derideki anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu çoğalan hücreler zamanla çevredeki dokulara zarar verebilir ve vücudun diğer bölümlerine yayılabilirler. Cilt kanseri, vücudumuzun en büyük organı olan deride geliştiği için genellikle erken evrede teşhis edilebilir, bu da tedavi şansını artırabilir.

Cilt Kanseri Türleri Nelerdir?

Cilt kanseri üç ana tipe ayrılır: Bazal hücreli kanser, skuamöz hücreli kanser ve melanom. Bu kanser tipleri, hücre özellikleri ve davranışlarına göre farklılık gösterir.

Bazal Hücreli Kanser

Bu kanser tipi, derinin en alt tabakasında yer alan bazal hücrelerden kaynaklanır. Güneşe maruz kalmanın çok olduğu bölgelerde ortaya çıkma eğilimi gösterir. Genellikle yavaş ilerler ve metastaz (başka organlara yayılma) oranı düşüktür. Erken teşhis edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilir.

Skuamöz Hücreli Kanser

Skuamöz hücreler, derinin orta katmanında bulunur ve bu kanser tipi, bu hücrelerden gelişir. Bazal hücreli kansere göre biraz daha agresif olabilir ve metastaz yapabilir. Yine de erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir kanser türüdür.

Melanom

Melanom, derinin pigment hücrelerinden (melanositler) kaynaklanır ve cilt kanserleri içinde en tehlikeli olanıdır. Diğer kanser türlerine göre daha hızlı yayılır ve metastaz yapma olasılığı daha yüksektir. Melanom vakalarının erken teşhis ve tedavi edilmesi hayati önem taşır.

Cilt Kanserinden Korunma Yolları

Cilt kanserleri, görünür oldukları ve çoğunlukla erken evrede fark edilebilen kanser türleri arasındadır. Kendi kendine yapılan düzenli cilt kontrolleri, bu hastalığın erken teşhisinde kilit rol oynar.

Kendi Kendine Cilt Kontrolleri Nasıl Yapılmalı?

Her ay düzenli olarak cilt kontrolü yapmak, potansiyel tehditleri erkenden fark etmek için etkili bir yöntemdir. İdeal olarak iyi aydınlatılmış bir odada, çıplak vaziyette boy ayna karşısında derinin her bölgesini sistemli bir şekilde incelemek önerilir. El aynası kullanarak görülmesi zor bölgelere bakmak (örneğin sırtın alt bölümleri gibi) bu süreçte yardımcı olabilir. Başlangıç noktası olarak yüz ve saçlı deri kullanılır, ki burada başkalarının yardımı gerekebilir. Boyun, omuzlar, sırt, göğüs derisi ve daha sonra kasıklar, kolların iç kısımları, bacakların iç yüzeyleri, ayak tabanları ve parmak araları unutulmamalıdır. Bu kısa süreli kontrol, düzenli aralıklarla tekrarlandığında cilt sağlığını korumada etkili bir adımdır.

Güneşin Zararlı Etkilerine Karşı Korunma

Güneş ışınları, cilt kanserine neden olabilen UV ışınları içerir. Özellikle güneşin en dik açıda olduğu 11:00 ile 16:00 saatleri arasında doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçınmak, zararların önüne geçmek adına kritiktir. Gölgede kalmak, UV koruma faktörü (SPF) yüksek güneş kremleri kullanmak ve vücut kıyafetleri giymek güneşten korunmanın yolları arasındadır. Ayrıca, solaryum gibi yapay UV ışığına maruziyetin azaltılması da önem taşır.

Benlerin Takibi

Benler veya diğer deri lekelerindeki değişiklikler, cilt kanserinin habercisi olabilir. Asimetri, kenarların düzensizliği, renk değişiklikleri, çapın artması ve evrime uğrayan her türlü değişiklik dikkat çekici olmalıdır. Şüpheli bir değişiklik fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir dermatologa başvurmak, melanom başta olmak üzere cilt kanserlerinin erken teşhisi adına hayati öneme sahiptir.

Cilt sağlığınızı koruma altına almak, basit ama düzenli alışkanlıklar ve bilinçli davranışlarla mümkündür. Güneşten korunma, düzenli cilt kontrolleri ve şüpheli durumlarda bir sağlık profesyoneline başvurarak, cilt kanseri riskini minimize etmek sizin elinizde. Unutmayın, cilt bakımı sadece estetik değil, aynı zamanda sağlık meselesidir.

Cilt Kanserlerinin Nedenleri Nelerdir?

Cilt kanseri, dünya genelinde sık karşılaşılan kanser türlerinden biridir ve birçok farklı faktör bu hastalığın gelişme riskini artırabilir. Özellikle melanom tipi cilt kanseri olmak üzere, cilt kanserlerinin nedenleri arasında dikkat çeken risk faktörleri şunlardır:

  1. Güneşe Aşırı Maruziyet: Aşırı güneş ışığına maruz kalma, özellikle UltraViolet (UV) ışınları açısından zengin olan güneş ışığı, cilt kanseri riskini artıran en önemli etkenlerdendir. Güneş yanıkları ve çocukluk döneminde güneşe maruz kalınan periyotlar, ileriki yaşlarda cilt kanseri gelişme riskini yükseltir.
  2. Cilt Tipi ve Genetik Yatkınlık: Açık tenli, kızıl saçlı ve çillenen kişilerin cilt kanserine yakalanma riski daha yüksektir. Aynı zamanda ailede cilt kanseri öyküsü bulunması, genetik bir yatkınlığı da beraberinde getirmekte ve riski artırmaktadır.
  3. Ben Sayısı: Vücutta 75-100 veya daha fazla ben bulunması, melanom riskini yükseltebilir. Özellikle atipik (düzensiz) benler bu riski daha da artırır.
  4. Bağışıklık Sisteminin Durumu: Zayıf bir bağışıklık sistemi, cilt kanserleri de dahil olmak üzere birçok kanser türü için risk faktörüdür.
  5. Radyasyon ve Kimyasallara Maruz Kalma: Uzun süreli radyasyon ve zararlı kimyasallara maruz kalmak, hücrelerin DNA’sında değişikliklere ve kansere yol açabilir.
  6. Cilt Hastalıkları ve İlaçlar: Belirli cilt hastalıkları ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar cilt kanseri riskini artırabilir.
  7. Yaş ve Cinsiyet: İlerleyen yaş, cilt kanseri gelişme riskini artırırken, genel olarak erkeklerde cilt kanseri daha sık görülmektedir.
  8. Sigara Kullanımı ve Alkol Tüketimi: Sigara ve alkol kullanımı, derideki kan dolaşımını etkileyerek, cilt hücrelerinin oksijen ve besin alımını kısıtlar ve kanser gelişimine zemin hazırlar.
  9. Organ Nakli: Organ nakli sonrası kullanılan bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar, cilt kanseri dahil olmak üzere, kanser riskini artıran faktörlerdendir.

Tüm bu risk faktörlerini göz önünde bulundurarak cilt kanseri riskini azaltmak için alınabilecek önlemler arasında, güneşten korunma, düzenli cilt muayeneleri ve sağlıklı yaşam tarzı tercihleri yer almaktadır. Cildinizi korumak ve riskleri minimuma indirmek adına güneş koruyucu kullanımına özen gösterin, dengeli beslenin ve düzenli egzersiz yapın. Cilt sağlığınız için dermotologlar tarafından önerilen periyodik kontrolleri ihmal etmeyin.

Cilt Kanseri Belirtileri

Cilt kanseri, derimizin en üst tabakasında başlayarak vücudumuzun diğer kısımlarına da yayılabilen tehlikeli bir hastalıktır. Hastalığı erken evrede teşhis etmek, tedavinin başarısı açısından son derece önemlidir. Cilt kanserinin belirtileri genellikle ciltteki anormal değişiklikler olarak karşımıza çıkar. Bu değişiklikler zamanla evrilebildiği için, cildimizdeki lezyonları iyi tanımak ve düzenli olarak kontrol etmek hayati bir rol oynar.

Melanom ve Diğer Cilt Kanserleri: Belirtiler Nelerdir?

Cilt kanserlerinin en yaygın türü olan melanom, genellikle mevcut benlerde (nevüslerde) görülen anormal değişikliklerle kendini gösterir. Ancak melanom olmayan cilt kanserleri de benzer belirtiler üretebilir. İşte en yaygın cilt kanseri belirtileri:

  1. Benlerdeki değişiklikler: Benlerin şeklinde, büyüklüğünde veya renginde görülen değişiklikler dikkat işareti olabilir.
  2. Deride soyulmalar: Normale göre daha fazla deri soyulmaları gözlemlenirse bir hekime danışmak faydalı olur.
  3. Kanama: Derideki yaraların veya benlerin kolay kanaması cilt kanserinin bir göstergesi olabilir.
  4. Şişlik ya da kabartı: Benin üzerinde veya yakınlarında aniden ortaya çıkan şişlik veya kabartılar alarm vermelidir.
  5. Hissizlik ve ağrı: Bir benle ilişkili kaşıntı, hassasiyet ve ağrı gibi hisde anormal değişiklikler cilt kanseri belirtisi olabilir.

ABCDE Kuralı İle Erken Tanı

Erken evrede cilt kanseri teşhisi için ABCDE kuralı son derece yararlı bir yöntemdir. Bu kurala göre ciltteki lezyonları inceleyerek kanser belirtilerini anlamak mümkündür:

  1. A (Asimetri): Benin yarısının diğer yarısına benzememesi.
  2. B (Border/Sınır): Sınırları belirsiz, düzensiz, girintili veya çıkıntılı benler.
  3. C (Color/Renk): Tek bir ben içerisinde birden fazla renk (kahverengi, siyah, kırmızı, gri, beyaz vb.) ya da alacalı görünüm varsa.
  4. D (Diameter/Çap): 6 mm’den büyük benler (yaklaşık bir silgi uçlu kurşun kalem çapından büyük).
  5. E (Evolution/Değişim): Benin boyut, renk veya yükseklik gibi özelliklerinde herhangi bir değişim veya yeni belirtilerin ortaya çıkması.

Cilt kanseri teşhis ve tedavisinde uzman bir dermatologla çalışmak hayati önem taşır. Şüpheli benlerin incelenmesi ve gerekirse biyopsi gibi tanı yöntemlerinin uygulanması, hastalığın erken evrede saptanması için olmazsa olmazdır. Unutmayın ki, cilt kanserinde erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artıran en önemli faktördür.

Cilt Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

Cilt kanseri tanısının konulması çok aşamalı bir süreçtir ve bu süreçte kullanılan başlıca yöntemler dermatoskopi ve patolojik inceleme olarak öne çıkmaktadır.

Dermatoskopi ile Erken Tanı

Dermatoskopik muayene, cilt kanseri tanısında ilk adımı oluşturur. Dermatoskopi, cilt üzerindeki pigmentli lezyonların detaylı bir şekilde incelenebilmesi amacıyla kullanılan, elle tutulan bir cihaz ya da gelişmiş bilgisayarlı sistemlerle yapılan bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem, lezyonları 10 ila 20 kat büyüterek daha net bir şekilde gözle incelenmesine olanak tanır.

Uzmanların özellikle melanom şüphesi taşıyan benler ve diğer pigmentli oluşumları değerlendirirken başvurduğu bu yöntem, benin yapısındaki asimetri, kenar düzensizlikleri, renk değişiklikleri ve boyut artışı gibi kanser belirtileri açısından detaylı bilgi sunar. Dermatoskop, özellikle çıplak gözle algılanması zor olan detayları ortaya çıkararak, cilt kanseri riski taşıyan benlerin ayırt edilmesinde önemli bir rol oynar.

Patolojik İnceleme ile Kesin Tanı

Dermatoskopi ile süpheli bulgular tespit edildikten sonra, bu lezyonun ne olduğunun kesin olarak anlaşılması için biyopsi yapılması gerekebilir. Biyopsi, ilgili dokunun küçük bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılıp patolojik inceleme için laboratuvara gönderilmesidir. Bir patolog, mikroskop altında dokuyu inceleyerek hücrelerdeki değişiklikleri belirler ve kesin tanıyı koyar.

Toplumda yanlış yayılmış olan “Neşter değerse kanser yayılır” inancının aksine, cerrahi işlemle lezyonun çıkarılması, dokunun incelenmesi ve tanının konulması, kanserin yayılmasına neden olmaz. Bu aşama, tanı doğruluğunun sağlanması için hayati bir öneme sahiptir.

Unutulmaması Gerekenler

Kanser tanısında ve tedavisinde en önemli nokta, erken teşhistir. Zamanında ve doğru bir şekilde uygulanan dermatoskopik muayene ve gerekirse yapılan biyopsi, cilt kanserinde erken teşhisin kapısını aralar. Ayrıca, dermatoloji uzmanları tarafından kullanılan bu tanı yöntemleri sayesinde, lezyonların gereksiz yere çıkarılmasının önüne geçilmiş olur.

Bu nedenle, şüpheli cilt lezyonlarına sahip bireylerin vakit kaybetmeden bir dermatoloji uzmanına başvurmaları ve gerekli muayene ve tetkiklerin yapılmasını sağlamaları büyük önem taşımaktadır. Cilt sağlığı ihmal edilmemesi gereken bir konu olup, düzenli dermatolojik kontrollerle riskler azaltılabilir.

Cilt Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Cilt kanseri, genellikle derinin en üst tabakasında başlar ve en yaygın türü melanomdur. Melanom, diğer cilt kanseri türlerine göre daha agresif seyrederek, hızla ilerleyebilir ve metastaz yapabilir. Tanı konduktan sonra tedavi sürecine geçilir ve tedavinin ilk aşaması çoğu zaman cerrahi müdahaleyi içerir.

Melanom saptandığında, patoloji raporu ile teyit edilen bir ben veya leke, cerrahi ile tamamen çıkarılır. Bu esnada, sadece kanserli hücreler değil, aynı zamanda çevresindeki sağlıklı görünen dokunun da bir kısmı tedbir amaçlı alınır. Cilt kanseri cerrahisi, melanomun büyüklüğüne ve yerleştikçe derindeki diğer doku tabakalarına da zarar verip vermediğine bağlı olarak değişebilir. Çıkarılan dokunun yeterliliği patoloji incelemesi sonucunda değerlendirilir ve kanser hücrelerinin tamamının temizlenip temizlenmediği kontrol edilir.

Cerrahi müdahale, melanomun erken evrelerinde genellikle yeterli olmaktadır. Ancak ilerlemiş vakalarda ya da tekrarlama riski yüksek olan durumlarda, cerrahi tedaviye ek olarak başka tedavi yöntemleri de devreye sokulabilir. Bu tedavi yöntemleri arasında kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi yer alabilir. Her bir tedavi yolu, melanomun tipi, evresi ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak özelleştirilir.

Kemoterapi, kanserli hücreleri yok etmek için kullanılan ilaç tedavisidir. Radyoterapi ise yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanserli hücreleri öldürmeyi amaçlar. İmmünoterapi, hastanın kendi bağışıklık sistemini güçlendirerek kansere karşı savaşmasına yardımcı olur. Hedefe yönelik tedavi ise kanser hücrelerinin büyümesinde rol oynayan molekülleri hedef alır ve bu yolla kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatır veya durdurur.

Melanom tedavisinde, multidisipliner bir yaklaşım esastır. Dermatologlar, onkologlar, cerrahlar, patologlar ve radyasyon onkologları gibi kanser tedavisi uzmanları bir araya gelerek en uygun tedavi planını oluşturur. Hastalar ayrıca, psikolojik destek ve yaşam tarzı değişiklikleri konusunda rehberlik alabilirler.

Dolmakalem