Dolar 32,9047
Euro 35,7918
Altın 2.527,49
BİST 10.891,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 28 °C
Az Bulutlu

Alerji Testleri Nelerdir? Alerji Testleri Ne İşe Yarar?

08.01.2024
A+
A-
Alerji Testleri Nelerdir? Alerji Testleri Ne İşe Yarar?
Tanıtım Yazısı

Alerji Testleri Nelerdir? Alerji Testleri Ne İşe Yarar?

Sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilmesi için bireylerin ekolojik ve kişisel alerjenlere karşı duyarlılığının anlaşılması şarttır. Özellikle, alerji şüphesi bulunan kişiler için uygulanan alerji testleri, alerjenlere karşı vücudun reaksiyonunu belirleyerek tedavi yöntemlerinin şekillendirilmesinde kritik bir rol oynar. Bu testler, alerjinin kaynağına ve şiddetine dair kapsamlı bilgiler sunar.

  1. Prick Testi (Deri Delme Testi) : Prick testi en sık başvurulan alerji testlerindendir ve özellikle solunum yolu alerjilerinin, bazı gıda alerjilerinin ve arı sokmalarına bağlı alerjilerin tespitinde kullanılır. İnce bir iğne yardımıyla küçük miktarlarda özgün alerjen maddeler, derinin üst dokusuna uygulanır. İşlem, genellikle kolun iç kısmına veya sırt bölgesine yapılır. Eğer kişi alerjen maddeye karşı duyarlı ise, 15-20 dakika içerisinde deride kızarıklık, kaşıntı veya kabarık bir döküntü şeklinde reaksiyon görülür.
  2. Yama Testi : Kontakt dermatit olarak bilinen cilt reaksiyonlarını teşhis etmek amacıyla tercih edilen yama testinde, alerjenler küçük yamalar aracılığıyla deriye uygulanır ve belirli bir süre kadar ciltte tutulur. Genellikle 48 saat süre ile deride bekletilen yamaların sonucunda ciltte oluşan reaksiyonlar incelenir. Bu teste verilen reaksiyonlar, derideki alerjik etkilerin hangi maddeler tarafından tetiklendiğini anlamaya yarar.
  3. Kan Testi : Bu testte, alerjiye neden olabilecek antikorların; yani IgE antikorlarının kanın içerisindeki seviyeleri ölçülür. Kan testi, özellikle deri testlerinin uygulanamadığı durumlarda tercih edilen bir yöntemdir. Mesela, ciddi deri hastalıklarından muzdarip olanlar veya antihistamin ilaçları alerji testini etkileyecek düzeyde kullanmakta olan bireyler için kan testleri idealdir. Ayrıca daha az invaziv olması sebebiyle, bazı hastalar tarafından daha rahat kabul edilir.

Her üç alerji testi de, beraber değerlendirildiğinde etkili bir biçimde bireysel alerji profillerini çıkarmaktadır. Tüm bu testler ile alerjik reaksiyonların temelinde yatan mekanizmalar ve buna bağlı olarak hangi maddelerin zarar verici olduğu net bir biçimde tespit edilebilir. Dolayısıyla, alerji testleri kişiye özel tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişikliklerinin uygunluğu konusunda önemli ipuçları sağlar, alerjinin yönetiminde temel bir araçtır. Alerji uzmanları, bu bilgilere dayanarak bireye en uygun tedavi yaklaşımını belirleyebilir ve potansiyel alerjenlere maruziyet azaltılarak yaşam kalitesi artırılabilir.

Prick (Deri Delme) Testi Nedir?

Prick testi, alerjik reaksiyonların tespiti için kullanılan, güvenli ve etkili bir yöntem olarak bilinir. Alerji şüphesiyle yaşanan rahatsızlıkların kesin tanısında tercih edilen bu test, özellikle alerjenlere karşı derinin duyarlılık derecesini ölçmekte kritik bir role sahiptir.

Prick Testi Nasıl Yapılır?

Prick testinin uygulanmasında öncelikle, hasta kişinin ön kolunun iç yüzeyi veya sırt bölgesi temizlenerek, test için uygun hale getirilir. Daha sonra, alerjenlerin bulunduğu özel test solüsyonları, belirli aralıklarla cilde damlatılır. Her bir alerjen için ciltte, özel bir cihaz ya da iğne yardımıyla çok küçük, yüzeysel delikler açılır. Prick testi, adından da anlaşılacağı gibi deriyi “hafifçe deler” ve alerjenin derinin altına girmesini sağlar, bu yüzden derin bir enjeksiyon yapılmaz.

Bu sırada hasta, test sıvılarının uygulandığı bölgede kaşıntı, yanma gibi hafif rahatsızlıklar hissedebilir. Yapılan mikro delikler sayesinde, test solüsyonları deri altına nüfuz eder ve eğer cilt üzerinde alerjene duyarlı hücreler varsa, lokal bir alerjik reaksiyon gelişir. Reaksiyon genellikle, kızarıklık ve kabarıklık şeklinde kendini gösterir.

Değerlendirme Aşaması

Prick testinin değerlendirilmesi genellikle 10 ila 20 dakika içinde, oluşan reaksiyonun şiddeti doğrultusunda uzman doktor tarafından gerçekleştirilir. Reaksiyonun çapı ölçülür ve lokal bir alerji reaksiyonu varsa, alerjenin ne kadar güçlü bir reaksiyona neden olduğu anlaşılır. Test sonuçlarının değerlendirilmesi sırasında, yanlış pozitif ya da yanlış negatif sonuçlara karşı karşılaştırma için kontrol solüsyonları (histamin ve salin) da kullanılır.

Prick Testinin Avantajları

Prick testinin birçok avantajı bulunmaktadır. Hasta hissedilebilir bir rahatsızlık seviyesine ulaşmadan sonuçlar elde edilebilmekte ve birçok alerjen bir seansta test edilebilmektedir. Testin uygulanışı basit ve hızlıdır, bu da özellikle çocuklar gibi iğne korkusu olan bireyler için oldukça uygundur. Ayrıca Prick testi, alerji tedavisinin planlanması ve alerjenlerden kaçınma stratejilerinin belirlenmesinde yardımcı bir diagnostik araç olarak fonksiyon gösterir.

Deri Testi Çeşitleri Nelerdir?

Alerjiler, çağımızda oldukça yaygın görülen sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu sorunların doğru teşhis edilebilmesi için çok çeşitli test yöntemleri geliştirilmiştir. Bu testler arasında belki de en çok bilineni Deri Prick Testi (DPT)’dir. Tip 1, yani IgE aracılı alerjilerin belirlenmesi hususunda oldukça güvenilir olan bu test, doğal alerjen çözeltilerin deriye uygulanarak yapılmaktadır.

Prick testi, minimal invazif bir yaklaşımdır ve alerjinin belirlenmesine yönelik güvenli bir adım sunar. Prosedür, genellikle kolun iç yüzeyi gibi hastanın vücudunun bir bölümüne küçük çizikler atılarak başlar. Daha sonra bu küçük çiziklerin üzerine çeşitli alerjen damlaları yerleştirilir ve alerjenin deriye nüfuz etmesi sağlanır. Ciltte beliren reaksiyonlar (kızarıklık, kabartı vb.) analiz edilerek, alerjik reaksiyon gösteren maddeler tespit edilir.

DPT’nin avantajlarından biri, sonuçların çok kısa bir süre içinde alınabilmesi ve geniş bir alerjen spektrumunun hızlı bir şekilde değerlendirilebilmesidir. Ayrıca, yüksek hassasiyet ve özgüllüğe sahip olması, bu testi alerji tanı prosedürlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir.

İntradermal Test (IDT) ise, daha spesifik ve hassas bir alerji tespit yöntemi sunar. Bu testin kullanımı, cilt yüzeyine uygulanan testlerden anlamlı bir yanıt alınamadığında önerilir. IDT, deri altına alerjenlerin enjekte edilmesi prensibiyle çalışır ve alerjenlere karşı cildin reaksiyonunu hem anında hem de gecikmiş tip aşırı duyarlılık açısından değerlendirir.

Deri altına uygulanan küçük miktarlarda alerjenlerin neden olduğu tepkiler, aşırı duyarlılığın derecesini belirlemede son derece önemlidir. IDT, Deri Prick Testi’ne kıyasla daha küçük miktarda alerjen ile daha detaylı bir test imkânı sunarken, okuma süresinin uzunluğu bu testin daha derinlemesine bir değerlendirme yapılmasını sağlar.

Her ne kadar İntradermal Test, Deri Prick Testi’ne göre daha hassas sonuçlar verse de, bu testin uygulanması daha deneyimli bir personele ve dikkatli bir uygulamaya ihtiyaç duyar. Ayrıca potansiyel yan etkiler açısından dikkatli olunması gerekmektedir.

Yama Testi

Alerjenlere karşı hücresel düzeyde gelişen duyarlılık reaksiyonlarının tespitinde son derece önemli bir yere sahip olan Yama Testi, gecikmiş tip alerjik reaksiyonların belirlenmesi için kullanılan etkili bir yöntemdir. Bu testin en önemli özelliklerinden biri, hemen hemen İmmunglobulin E (IgE) ile ilişkili alerjilere dair bir bilgi sunmamasıdır. Dolayısıyla, IgE aracılı alerji vakalarında değil, daha çok cilt ile doğrudan temasın olduğu durumlarda başvurulan bir testtir.

Yama Testi, birçok kimyasal maddeye, metal türüne ve inşaat malzemesine karşı gelişen alerjik reaksiyonların araştırılmasında sıkça tercih edilir. Bu yöntem herhangi bir maddeye karşı oluşabilecek alerjik kontakt dermatit (temas yoluyla alerji) durumlarını belirlemekte kullanılmaktadır.

Test sırasında, potansiyel alerjenleri içeren maddeler, hastanın derisine sürülür ve steril bir bant ile örtülerek korunur. Deriyle temas etmesi sağlanan bu bant, 24 ile 72 saat arasında ciltte bekletilir, bu süre zarfında alerjenlerin deri üzerindeki reaksiyonları – kızarıklık, kaşıntı ve kabarcık oluşumu gibi tepkiler – gözlemlenir. Testin sonucunda, alerjenlerin neden olduğu reaksiyonların şiddeti ve tipi, oluşan cilt reaksiyonlarının büyüklüğü ve niteliği ile değerlendirilir.

Kan Testi

Kan testleri ise, özellikle cilt testlerinin uygulanamadığı durumlarda alerji tanısında etkili bir alternatif olarak ön plana çıkmaktadır. Cilt testlerine nazaran daha az duyarlı olduğu kabul edilse de, gıda alerjilerinin belirlenmesinde cilt testi ile beraber değerlendirildiğinde daha güvenilir sonuçlar elde edilebilmektedir.

Yama testi gibi cilt yoluyla alerji testleri, deri hasarı olan veya aşırı derecede deri reaksiyonları gösteren bireyler için uygun olmayabilir. Bu durumda, kan testleri daha uygundur. Bu tip kan testlerinde, hastanın kanından alınan örnekler üzerinden, spesifik IgE antikor düzeylerinin ölçülmesiyle alerjenler tespit edilir. Özellikle çocuklar için tercih edilen bu yöntem, alerjen maddelerin belirlenmesinde kritik bir adımı temsil eder ve genellikle yüksek özgüllükte sonuçlar sunar.

Dolmakalem