Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16 °C
Az Bulutlu

Gece Körlüğü Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

09.02.2024
A+
A-
Gece Körlüğü Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tanıtım Yazısı

Gece Körlüğü Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Gece körlüğü, gece veya düşük ışık koşullarında görüşün azalması ve keskinliğin düşmesi durumunu ifade eder. Tıbbi terim olarak “niktalopi” olarak adlandırılan bu rahatsızlık, halk arasında genellikle “tavuk karası” olarak biliniyor. Gece körlüğünün birkaç nedeni olabilir, ancak özellikle retinitis pigmentosa ile ilişkilidir.

Retinitis pigmentosa hastalığı, gözün retinadaki ışığa duyarlı bölgesi olan fotoreseptör hücrelerinin dejenerasyonu ile karakterizedir. Bu hastalıkla birlikte, gözler ışığa karşı normal tepkisini kaybeder ve ışığı algılamakta güçlük çeker. Gece körlüğü de buna bağlı olarak ortaya çıkar ve ilerleyen görme kaybına, merkezi görüş daralmasına ve karanlıkta görme sorunlarına yol açabilir.

Tavuk karası olarak adlandırılan bu rahatsızlık, tamamen karanlıkta görme yeteneğini kaybetme anlamına gelmez. Ancak hastalar, daha aydınlık bir ortamdan daha az ışıklı bir ortama geçtiklerinde, geçici olarak görme yeteneklerinde önemli bir azalma yaşarlar. Bu nedenle gece körlüğü, tam anlamıyla bir körlük türü olarak sınıflandırılmaz, ancak görme bozukluğu özelliği taşır.

Düşük ışık koşullarına uyum sağlamakta zorluk çekme, gece körlüğüne sahip olanların en yaygın sorunlarından biridir. Bu durum, araç kullanırken güçlük yaşamalarına, kapalı mekanlarda çarpışma riski taşımalarına ve engellere takılarak düşme riskiyle karşılaşmalarına neden olabilir. Gece körlüğü, doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir ve erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Hastalık ilerleyici bir seyir izler, ancak kalıcı körlüğe neden olmaz.

Gece körlüğü olan bireyler, tedavilerle belirtileri hafifletebilir ve yaşam kalitelerini artırabilirler. Gözlükler ve kontakt lensler, gece görüşünü iyileştirmek için kullanılan bazı yöntemlerdir. Ayrıca, daha iyi bir ışıklandırma sağlayan ortamlarda bulunmak ve güvenlik tedbirleri almak da faydalı olabilir.

Gece Körlüğü Belirtileri Nelerdir?

Gece körlüğü, birçok insan için sorunlu bir durumdur. Özellikle düşük ışıklı ortamlarda yaşanan yetersiz görüş ve görme alanının daralması, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Peki, gece körlüğünün belirtileri nelerdir ve bu sorunu nasıl çözebiliriz?

Genetik geçişli retinitis pigmentosa hastalığına bağlı olarak gelişen gece körlüğü, her bireyde farklı belirtiler ve etkilerle kendini gösterebilir. Genellikle çocukluk döneminden itibaren başlasa da, ilk belirtiler genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Sorunun temel nedeni, retinanın dışından merkeze doğru ilerleyen hastalığın retinadaki hücreleri etkilemesi ve görme merkezinin dejenerasyona uğramasıdır. Ancak hastalığın ilerleyiş hızı ve görme kaybının şiddeti başlangıçta tahmin edilemez.

Gece körlüğünün belirtileri arasında düşük ışıklı ortamlarda yetersiz görüş ve görüş alanının daralması, aydınlık bir ortamdan loş bir ortama geçişte zorluklar, ışığa karşı artan hassasiyet ve yoğun ışığa baktıktan sonra bulanık görme bulunur. Bu belirtiler, günlük yaşam aktivitelerimizi etkileyebilir ve yaşam kalitemizi düşürebilir.

Ancak unutmayın, gece körlüğü kalıcı körlüğe neden olmasa da, görüşte azalmaya, merkezi görmede daralmaya sebep olabilir. Bu nedenle, gece körlüğü yaşayan bireyler için uygun adımlar atmak önem taşır.

Gece körlüğüyle baş etmek için yapabileceğimiz bazı önlemler vardır. Öncelikle, düşük ışıklı ortamlarda daha iyi görüş için ışıklandırmayı artırabiliriz. Evimizde ve çalışma ortamımızda, göze uygun ışık seçenekleri sunan aydınlatma sistemleri kullanabiliriz. Bu sayede gözlerimiz daha fazla ışıkla beslenir ve görme kalitemiz iyileşir.

Ayrıca, gece sürüşlerinde, araç farlarının yeterli aydınlatma sağladığından emin olmalıyız. Özellikle karanlık yollarda seyahat ederken dikkatli olmalı ve gece körlüğünün etkisini azaltacak önlemler almalıyız.

Gece körlüğü yaşayan bireyler için gözlük veya kontakt lensler, düşük ışıklı ortamlarda daha net görüş sağlamak amacıyla özel olarak tasarlanmış olabilir. Uzman bir göz doktoruyla görüşerek bu seçenekleri değerlendirmek faydalı olacaktır.

Unutmayın, gece körlüğü yaşayan bir birey olarak düzenli olarak göz muayenelerine gitmek ve uzmanların önerilerini takip etmek önemlidir. Görmeyle ilgili herhangi bir sorunun belirtilerini göz ardı etmek, durumu daha da kötüleştirebilir.

Gece körlüğü belirtilerini doğru bir şekilde tanımlamak ve uygun önlemler almak, yaşam kalitemizi artırabilir. Göz sağlığımızı önemseme ve uzman tavsiyeleri doğrultusunda hareket etme alışkanlığı kazandığımızda, gece körlüğüyle baş etmek kolaylaşır ve günlük yaşam aktivitelerimizi daha rahat gerçekleştirebiliriz.

Gece körlüğü hakkında daha fazla bilgi ve uzman görüşleri için bir göz doktoruna başvurmanızda fayda vardır. Unutmayın, sağlıklı gözlere sahip olmak hayatımızın önemli bir parçasıdır.

Gece Körlüğü Neden Olur?

Retina, görsel algılamamızı mümkün kılan hücrelerle doludur. Işık ve karanlık ortamlarda, bu hücreler göz içindeki ışık seviyesini düzenler ve görme fonksiyonumuzu yerine getirir. Ancak gece körlüğü sorununun temelinde, retina içinde bulunan fotoreseptör hücrelerinde meydana gelen bozukluklar yer alır. Bu bozukluklar, ışığın algılanmasını etkiler ve çeşitli görme sorunlarına neden olur.

Gece körlüğünün en yaygın nedenlerinden biri olan retinitis pigmentosa, farklı hastalık grubuna ait bir dizi göz rahatsızlığını kapsayan bir terimdir. Retinanın arkasında bulunan ışığa duyarlı hücrelerin fonksiyonlarını etkileyen bu hastalık grubu, genetik aktarım nedeniyle ailede benzer sorunlara sahip bireylerde daha sık görülür.

Bunun yanı sıra, gece körlüğüne sebep olan pek çok hastalık bulunmaktadır. Örneğin, miyop, kişinin uzağı iyi görememesine yol açan bir durumdur ve gece görüşünü etkileyebilir. Katarakt, göz merceğinin bulanıklaşmasına sebep olarak görüş kalitesini azaltır ve gece körlüğüne katkıda bulunabilir. Diyabet, göz damarlarında hasar oluşturarak retinopatiye (retina hastalığı) neden olabilir ve gece görüşünde bozulmaya sebep olabilir. A vitamini eksikliği, retinada görevli hücrelerin sağlıklı çalışmasını engeller ve gece körlüğüne yol açabilir. Glokom, göz içi basıncının artması sonucu optik sinir üzerinde hasara neden olarak görme sorunlarına sebep olur. Keratokonus, gözün ön kısmındaki kornea tabakasının incelmesine ve bombeleşmesine yol açarak gece körlüğünü tetikleyebilir.

Diğer nedenler arasında retinitis pigmentosanın yanı sıra Usher sendromu da bulunur. Usher sendromu, işitme kaybı ve gece körlüğü gibi belirtiler gösteren bir genetik hastalıktır. Ayrıca, bazı kornea cerrahileri ve ilaç tedavileri de gece körlüğüne neden olabilecek faktörler arasındadır.

Gece körlüğü, göz sağlığının ciddiye alınması gereken bir sorunudur. Teşhisin doğru bir şekilde konması ve tedavinin uygun yöntemlerle yapılması, bu görme sorununun etkilerini hafifletebilir. Eğer gece körlüğü belirtileri yaşıyorsanız, bir göz sağlığı uzmanına başvurarak gerekli tetkiklerin yapılmasını sağlayabilirsiniz.

Gece Körlüğü Tedavisi

İlk adım, bir göz hastalıkları uzmanı tarafından doğru bir tanı konulmasını sağlamaktır. Tanı konulduktan sonra, tedavi seçenekleri belirlenir ve hastanın durumuna göre özelleştirilir. Retinitis pigmentosaya bağlı olan kalıtsal gece körlüğü genellikle tedavi edilemez. Ancak, basit bir gözlük reçetesi değişikliği veya glokom ilaçlarının düzenlenmesi gibi yöntemlerle belirli bir ölçüde kontrol edilebilir. Katarakt kaynaklı gece körlüğünde ise ameliyat gerekebilir.

Retinal bir hastalık teşhis edilirse, tedavi süreci retina uzmanı tarafından belirlenir ve daha fazla araştırma gerekebilir. Diyabetik retinopati nedeniyle gece körlüğü yaşanıyorsa, ilaçlar ve özel bir diyabetik diyet ile kan şekeri seviyesinin kontrol altına alınması önemlidir. Ayrıca, A vitamini veya çinko eksikliği durumunda eksikliklerin takviye edilmesi de tedavi için etkili olabilir.

Gözlüklerin kullanımı da bazı hastalar için faydalı olabilir. Özellikle kontrastı artıran ve parlamayı azaltan özel gece görüş gözlükleri, karanlık veya düşük ışıklı ortamlarda görüşü iyileştirebilir. Bu gözlükler, gece körlüğünün etkilerini azaltmaya yardımcı olur ve hastanın yaşam kalitesini artırır.

Tedavi yönteminin belirlenmesi ve uygulanması sürecinde, bir göz hastalıkları uzmanıyla işbirliği yapmanız önemlidir. Uzmanın tavsiyelerini takip ederek gece körlüğü ile başa çıkmanız mümkün olacaktır. Unutmayın, her bireyin durumu farklı olabilir ve tedavi süreci buna göre şekillenmelidir.

Gece körlüğü tedavisinde erken teşhis ve doğru yaklaşım çok önemlidir. Rutin göz kontrollerini ihmal etmemek, göz sağlığınızı korumanın en iyi yoludur.

Op.Dr.Mustafa EREN
11 Mayıs 1983 tarihinde Kayseri’de doğdum . İlkokul ve ortaokul öğrenimini Kayseri’de tamamladım. Lise eğitimime Bursa Işıklar Askeri Lisesinde devam ettim. Üniversite eğitimimi Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisinden aldım. Tıp doktoru ünvanı kazandıktan sonra Türkiye Uzmanlık Sınavında Türkiye derecesi yaparak GÖZ UZMANLIĞI’nı kazandım. Ankara GATA Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalında 4 yıl göz uzmanlığı eğitimi aldım. 2014 yılında göz uzmanlığı eğitimini başarıyla tamamlayarak GÖZ HASTALIKLARI CERRAHİSİ VE UZMANI oldum. 2014-2016 yılları arasında Aksaz Asker Hastanesinde 2016-2021 yılları arasında Marmaris Devlet Hastanesinde Göz Hastalıkları Uzmanı olarak çalıştım. 2021 Eylül ayından itibaren Marmaris’de kendi özel kliniğimde görevime devam etmekteyim. İngilizce bilmekte ve de göz hastalıkları konusunda birçok poster, makale ve bilimsel yayınım mevcuttur.