Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22 °C
Az Bulutlu

Enteral Beslenme Nedir?

26.11.2023
A+
A-
Enteral Beslenme Nedir?
Tanıtım Yazısı

Enteral beslenme, tüple beslenme olarak da bilinir ve sindirim sistemini çalıştıramayan veya yeterli miktarda besin alamayan kişilere uygulanan bir beslenme yöntemidir. Bu yöntem, birçok farklı hastalık ve sağlık durumu için etkili bir şekilde kullanılabilir. İşte enteral beslenmenin farklı uygulama alanları:

1. Yutma Güçlüğü: Bazı nörolojik hastalıklar veya felç gibi durumlar, yutma fonksiyonunu etkileyebilir. Bu durumda, besinleri normal bir şekilde almak zorlaşır ve enteral beslenme gerekebilir. Besinler, tüp yardımıyla doğrudan mideye veya ince bağırsağa iletilir, böylece yutma zorunluluğu ortadan kalkar.

2. Sindirim Sistemi Hastalıkları: Kronik böbrek yetmezliği, Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi sindirim sistemi hastalıkları, kişinin yeterli besin almasını engelleyebilir. Enteral beslenme, sindirim sistemi işlevini etkilemeden doğrudan besin alımını sağlar ve bu hastalıkları olan bireylerin beslenme ihtiyaçlarını karşılamada etkili bir çözüm sunar.

3. Cerrahi Müdahaleler: Bazı ameliyatlar veya cerrahi müdahaleler sonrasında mide veya bağırsak fonksiyonları geçici olarak etkilenebilir. Bu durumda, enteral beslenme hastanın beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılabilir. Cerrahi işlemin iyileşme sürecinde hastaya gerekli besinleri takviye etmek ve sağlıklı bir iyileşme sürecini desteklemek için enteral beslenme tercih edilebilir.

Enteral beslenme, hastaların beslenme ihtiyaçlarını direkt olarak karşılamada etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Tıbbi bir uzmanın gözetiminde uygulanan enteral beslenme, hastanın ihtiyaçlarına özel olarak ayarlanır ve düzenli bir şekilde takip edilir.

Tüple beslenme, kişinin yaşam kalitesini artırmak ve yeterli besin almasını sağlamak için önemli bir beslenme şeklidir. Ancak enteral beslenme öncesi, hastanın durumu ve ihtiyaçları hakkında detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır. Enteral beslenme süreci boyunca, profesyonel sağlık ekibi tarafından düzenli takip ve kontrol sağlanmalıdır.

Unutmayın, her bireyin beslenme ihtiyaçları farklıdır ve enteral beslenme bir uzman kontrolünde uygulanmalıdır. Tüple beslenme, hastaların yaşam kalitesini artırarak, sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlar ve vücutlarının ihtiyaç duyduğu temel besinleri karşılamak için etkili bir çözüm sunar.

Kimler Enteral Yoldan Beslenir?

Beslenme, sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir. Ancak bazı durumlarda, kişinin ağız yoluyla yeterli miktarda enerji alması mümkün olmayabilir. Bu tür durumlarda, enteral yolla beslenme yöntemi devreye girebilir.

Enteral beslenme, kişinin midesine veya ince bağırsağına bir tüp yerleştirilerek gerçekleştirilen bir beslenme yöntemidir. Ağız yoluyla yemek yemenin mümkün olmadığı durumlarda, bu yöntemle kişiye yeterli besin ve sıvı verilmesi sağlanır.

Enteral yolla beslenme, ağız yoluyla beslenme yeteneğini kaybetmiş olan kişiler için ideal bir çözümdür. Örneğin, mekanik ventilasyon cihazına bağlı olan kişiler, solunum sıkıntısı nedeniyle normal şekilde yemek yiyemezler. Bu durumda, enteral beslenme yöntemi kullanılarak beslenme ihtiyaçları karşılanır.

Bunun yanı sıra, komada olan kişilerde de enteral yolla beslenme sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Komada olan kişilerin ağız yoluyla beslenmeleri mümkün olmadığından, bu kişilere besinleri doğrudan tüp ile vermek en uygun çözümdür.

Yutma refleksinin etkilendiği hastalıklar da enteral yolla beslenmeyi gerektiren durumlar arasındadır. Örneğin, Parkinson hastalığı veya multipl skleroz gibi hastalıklarda yutma güçlüğü yaşanabilir. Bu durumlarda, hastanın ihtiyaç duyduğu besinler tüp ile sağlanır.

Ayrıca, bazı hastalıklar veya tedaviler kilo kaybına neden olabilir. Kemoterapi veya sepsis gibi durumlarda, kişi ciddi kilo kaybı yaşayabilir. Bu durumda, enteral beslenme yöntemi ile kişinin kaybettiği enerji ve besinler doğrudan tüp ile verilerek dengeli bir beslenme sağlanır.

Yemek borusu tümörü veya darlığı yaşayan kişilerde de enteral yolla beslenme sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Yemek borusunun daralması veya tümör nedeniyle yutkunma güçlüğü yaşayan kişilere, besinler tüp ile verilir ve böylece beslenme ihtiyaçları karşılanır.

Demans hastaları da enteral yolla beslenen kişiler arasında yer alır. Demans, hafıza kaybı, bilişsel bozukluklar ve yutma güçlüğü gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, demans hastalarına enteral beslenme yöntemi ile besinler verilerek sağlıklı bir beslenme sağlanır.

Enteral yolla beslenme, çeşitli durumlar nedeniyle ağız yoluyla beslenme mümkün olmayan kişilere uygulanan bir beslenme yöntemidir. Mekanik ventilasyon cihazına bağlı olanlar, komada olanlar, yutma refleksi etkilenen hastalar, kilo kaybı yaşayanlar, yemek borusu tümörü veya darlığı olanlar ve demans hastaları bu tür beslenme yönteminden fayda sağlayabilirler. Enteral yolla beslenme, bu kişilere yeterli besin ve sıvı sağlamak için profesyonel sağlık ekibi tarafından uygulanmalıdır.

Kimler Enteral Beslenme Yapamaz?

Enteral beslenme, genellikle sindirim sistemini kullanarak beslenmeye ihtiyaç duyan hastalar için bir tedavi seçeneği olarak kullanılır. Ancak, bazı durumlarda enteral beslenme yapılamaz. Bu durumları şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Organlara yeterince kan gitmemesi: Eğer hastanın vücudunda organlara yeterli miktarda kan akışı sağlanamıyorsa, enteral beslenme yapılamaz. Çünkü besinlerin sindirilmesi ve emilimi için organlara yeterli oksijen ve besin sağlanması gerekmektedir.
  2. Mide veya bağırsak kanaması: Aktif bir mide veya bağırsak kanaması olan hastalarda enteral beslenme zararlı olabilir. Bu durumda kanama nedeniyle sindirim sistemi düzgün çalışmayabilir ve besinlerin geçişi zorlaşabilir.
  3. İnce veya kalın bağırsak tıkanıklığı: İnce veya kalın bağırsaklarında tıkanıklık olan hastalar, enteral beslenme için uygun adaylar değillerdir. Tıkanıklık nedeniyle besinlerin normal şekilde geçişi engellenir ve sindirim sistemi sorunları ortaya çıkabilir.
  4. Orta veya şiddetli emilim bozukluğu: Eğer hastanın sindirim sistemi besinleri düzgün şekilde ememiyor veya sindiremiyorsa, enteral beslenme yapılamaz. Besinlerin vücut tarafından yeterince emilmesi önemlidir ve emilim bozukluğu olan hastalarda fayda sağlamayabilir.
  5. Bağırsak iç yüzeyinde divertikülit: Bağırsak iç yüzeyinde oluşan baloncukların iltihaplanması durumunda, enteral beslenme yapılamaz. Bu durumda besinlerin geçişi zorlaşabilir ve sorunlar ortaya çıkabilir.
  6. Fistüller nedeniyle ince bağırsaktan sıvı sızması: İnce bağırsakta fistüller varsa ve bu nedenle sıvı sızması oluyorsa, enteral beslenme sakıncalı olabilir. Fistüllerin varlığından dolayı besinlerin normal şekilde emilmesi ve sindirilmesi mümkün olmayabilir.
  7. Erken evre kısa bağırsak hastalığı: Erken evrelerdeki kısa bağırsak hastalığı olan hastalar için de enteral beslenme uygun olmayabilir. Bu durumda, bağırsak fonksiyonları yeterli olmadığı için besinlerin normal şekilde sindirilmesi ve emilmesi mümkün olmayabilir.

Bu özel durumların yanı sıra, bazı hastalar için enteral beslenme tercih edilmeyebilir. Örneğin, akut böbrek hasarı olan hastalarda fazla sodyum ve potasyumun tolere edilememe ihtimali vardır. Bu durumda, potasyum ve sodyum düşük içerikli enteral beslenme seçenekleri tercih edilebilir.

Akut karaciğer yetmezliği olan hastalarda da enteral beslenmenin yapılamadığı durumlarla karşılaşılabilir. Karaciğer yetmezliği nedeniyle kan pıhtılaşma faktörlerinde bozulma meydana gelir ve bunun sonucunda kanda pıhtılaşmayı sağlayan kan ürünleri eksik olabilir. Bu durumda da enteral beslenme mümkün olmayabilir.

Karın ameliyatı olan hastaların ameliyat sonrası dönemde enteral beslenme kullanması da bazı riskler taşıyabilir. Özellikle ameliyat sonrası yara iyileşmesinin geciktiği durumlarda, enteral beslenme kullanıldığında yan etkiler ortaya çıkabilir.

Akut akciğer hasarı olan hastalar için de enteral beslenme farklılık gösterebilir. Bu durumda, enteral beslenme içeriği omega-3 ve antioksidanlar açısından zenginleştirilebilir.

Bu noktada, doktorunuzun önerilerini dikkate almanız ve durumunuza en uygun beslenme seçeneklerini değerlendirmeniz önemlidir.

Enteral Beslenme Tüpü Çeşitleri: Hangi Tüp Ne İçin Kullanılır?

Enteral beslenme tüpleri, çeşitli malzemelerden üretilmiş ve farklı amaçlar için kullanılan tüplerdir. Genellikle silikon veya poliüretan malzemeler kullanılarak üretilirler ve her bir tüpün farklı çapları vardır. Bu çaplardan hangisinin kullanılacağı, kişinin ihtiyacına ve sağlık durumuna göre belirlenir. İşte enteral beslenme tüpü çeşitleri:

  1. Nazogastrik Tüp: Nazogastrik tüp, kusma ve reflü sorunu olmayan hastalarda kullanılabilir. İnce bir hortumla burundan geçirilerek mideye yerleştirilir. Bu tüp, geçici bir beslenme gerektiren durumlarda kullanılır.
  2. Nazoduodenal Tüp: Nazoduodenal tüp, ince bağırsağın ortasına yerleştirilmek üzere tasarlanmıştır. Bu tür bir tüp, genellikle yutma güçlüğü yaşayan hastalarda kullanılır. Ucu, bağırsaklara daha yakın bir konumda bulunur ve besinlerin doğrudan bağırsaklara geçmesini sağlar.
  3. Nazojejunal Tüp: Nazojejunal tüp de nazoduodenal tüple benzer bir şekilde kullanılır. İnce bağırsağın daha ileri kısımlarına yerleştirilir ve sindirim sisteminin daha alt bölümlerine beslenme sağlar. Bu tüp, bazı mide problemleri olan hastalarda tercih edilebilir.
  4. Gastrostomi Tüpü: Gastrostomi tüpü, karın duvarının ağızlaştırılmasıyla mideye yerleştirilir. Uzun süreli enteral beslenmeye ihtiyaç duyan kişilerde kullanılır. Bu tür bir tüp, uzun süre kullanıma uygun olarak tasarlanmıştır ve bakımı daha kolaydır.
  5. Jejunostomi Tüpü: Jejunostomi tüpü, karın duvarından bağırsağın orta kısmına yerleştirilir. Bu tüp, genellikle mide problemleri veya mide cerrahisi nedeniyle normal sindirimi sağlamada problemler yaşayan hastalarda kullanılır. Jejunostomi tüpü, doğrudan bağırsaklara beslenme sağlamak amacıyla kullanılır.
  6. Gastrojejunal Tüp: Gastrojejunal tüp, mide ve ince bağırsak arasında bir bağlantı noktası olan gastrojejunal anastomoz bölgesine yerleştirilir. Bu tür bir tüp, bazı sindirim sorunları olan hastalarda kullanılır ve bağırsaklara besin geçişini kontrol etmek için tasarlanmıştır.

Hangi tüpün kullanılacağı, hasta ve sağlık uzmanı arasında yapılan bir değerlendirme sonucunda belirlenir. Her hastanın ihtiyaçları farklıdır ve hastanın durumuna göre en uygun tüp seçimi yapılır.

Unutulmamalıdır ki, enteral beslenme tüpleri uzmanlar tarafından yerleştirilmeli ve düzenli olarak kontrol edilmelidir. Tüplerin temizliği ve bakımı da önemlidir. Tüm bu tüplerin doğru şekilde kullanılması ve bakımının yapılması, hastaların beslenme ihtiyaçlarını karşılamalarında önemli bir rol oynar.

Umarım bu bilgiler, enteral beslenme tüpü çeşitleri hakkında size yardımcı olmuştur. Herhangi bir tedavi yöntemi veya tüp seçimi için sağlık uzmanınıza danışmanız önemlidir.

Enteral Beslenme Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Enteral beslenme, birçok avantajlı ve dezavantajlı yönleri bulunan etkili bir beslenme yöntemidir. Özellikle sağlık sorunları yaşayan ve normal yemek yeme güçlüğü çeken bireyler için oldukça önemli bir tercihtir. Ancak, enteral beslenmenin bazı dezavantajları da bulunmaktadır. İşte enteral beslenme yönteminin avantajları ve dezavantajları:

Avantajlar:

  1. Besin İhtiyaçlarının Karşılanması: Enteral beslenme yöntemi, kişinin günlük alması gereken besinleri doğrudan almasını sağlar. Bu sayede vücut, enerji, protein ve mineral ihtiyacını karşılayarak daha sağlıklı bir şekilde işlev görmesini sağlar.
  2. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Enteral beslenme ile bireyin bağışıklık sistemi güçlendirilerek hastalıklara karşı direnci artırılır. Özellikle kronik hastalığı olan kişiler için bağışıklık sisteminin güçlenmesi büyük önem taşır.
  3. Bağırsak Fonksiyonlarını Sürdürür: Enteral beslenme, bağırsakların düzgün bir şekilde işlev görmesini sağlar. Sindirim sistemi sorunları yaşayan bireylerde bu beslenme yöntemi sindirim sürecini destekleyerek, bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur.

Dezavantajlar:

  1. Solunum Yollarına Kaçma Riski: Enteral beslenme sırasında besinlerin mideden geçmesi ve solunum yollarına kaçması riski bulunur. Bu durum, enteral beslenme yöntemini uygulayan kişilerde olumsuz etkilere neden olabilir ve solunum problemlerine yol açabilir.
  2. Tolerans Sorunu: Her bireyin sindirim sistemi farklı çalışabilir ve bazı kişiler enteral beslenmeyi tolere edemeyebilir. Özellikle mide problemleri yaşayan kişilerde, bu beslenme yöntemi mide rahatsızlıklarını artırabilir ve sindirim problemlerine sebep olabilir.
  3. Stres Durumu: Enteral tüpün ağız yolu ile takılması, bazı kişilerde strese neden olabilir. Bu durum, özellikle yeni başlayan kişilerde psikolojik anlamda zorluklara sebep olabilir. Ancak zamanla alışma süreci yaşanarak bu stres durumu azalabilir.

Enteral beslenme yöntemi birçok avantajı olan etkili bir yöntemdir. Kişinin beslenme ihtiyaçlarını karşılaması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve bağırsak fonksiyonlarını desteklemesi gibi faydaları vardır. Ancak bazı dezavantajları da bulunur. Solunum yollarına kaçma riski, tolerans sorunu ve stres durumu bu yöntemin dezavantajları arasında sayılabilir. Herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle enteral beslenme yöntemine başvurmaya düşünen bireyler, bu avantaj ve dezavantajları değerlendirerek doğru bir karar verebilirler.

Enteral Beslenme Sırasında Gelişebilecek Yan Etkiler Nelerdir?

Enteral beslenme, bazen birçok hastada olmasa da, bazı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler, çeşitli durumlardan kaynaklanabilir ve her bireyde farklılık gösterebilir. Hastaların ve sağlık profesyonellerinin bilmesi gereken bu yan etkilerle birlikte başa çıkma yollarına dair bilgiler sağlamak önemlidir.

Bunların başında, yerleştirilen tüpün doğru bir şekilde yerleştirilememesi gelir. Tüpün doğru bir şekilde yerleştirilmemesi, beslenme sürecinin etkin bir şekilde gerçekleşmesini engelleyebilir. Bununla birlikte, tüp tıkanıklığı da ortaya çıkabilir. Yüksek viskoziteli veya yanlış formüle edilmiş bir besin karışımı, tüpün tıkanmasına neden olabilir. Tıkanıklık durumu, hızlı bir müdahale gerektirebilir ve bu nedenle hastaların ve sağlık profesyonellerinin bu konuda dikkatli olması önemlidir.

Enteral beslenmeye bağlı olarak tüpün yerinden çıkması da bir diğer olası yan etkidir. Bu durum, tüpün doğru bir şekilde sabitlenmediği veya hastanın hareketleri nedeniyle yerinden oynaması sonucu ortaya çıkabilir. Tüpün yerinden çıkması, beslenme sürecinin durmasına ve komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, tüpün doğru şekilde yerleştirildiğinden ve güvenli bir şekilde sabitlendiğinden emin olmak önemlidir.

Beslenme tüpünde sızıntı veya kırılma oluşması da olağan dışı bir durumdur. Bu durum, tüpün yanlış bir şekilde bağlanması veya aşırı kullanım nedeniyle meydana gelebilir. Bu durumda, risk faktörlerinin belirlenmesi ve tüpün doğru bir şekilde kullanıldığından emin olunması önemlidir.

Bağırsakta tıkanma, enteral beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkabilecek ciddi bir yan etkidir. Yetersiz sıvı alımı, besin alımına bağlı olarak bağırsaklarda biriken miktarın artmasıyla bağırsak tıkanıklığına sebep olabilir. Bu durumda, beslenme planının revize edilmesi ve hastanın sıvı alımının düzenlenmesi önemlidir.

Enteral beslenme tüpünün yerleştirildiği bölgede enfeksiyon, bir diğer olası yan etkidir. Enfeksiyon riski, tüpün yerleştirildiği bölgenin iyi sterilize edilmemesi veya hijyenik olmaması durumunda artabilir. Enfeksiyon riskini azaltmak için, beslenme tüpünün yerleştirildiği bölgenin düzenli olarak temizlenmesi ve değiştirilmesi gerekmektedir.

Enteral beslenme süreci nefes borusuna veya akciğerlere enfeksiyon bulaşmasıyla sonuçlanabilir. Bu enfeksiyonlar genellikle aspirasyon sonucu meydana gelir. Hastanın besini ağızdan yutarken veya tüpün yerleştirildiği bölgeyle ilgili bir problem olduğunda, besin akciğerlere geri kaçabilir. Bu durumda, hastanın pozisyonu ve beslenme sürecinin izlenmesi önemlidir.

Enteral beslenme ile ilişkili diğer olası yan etkiler arasında kulak ve genizde enfeksiyonlar da yer almaktadır. Beslenme tüpü, kulak ve sinüs boşluklarına bağlanabilir ve bu bölgelerde enfeksiyonlara neden olabilir. Kulak ve genizde enfeksiyon belirtileri fark edildiğinde, tıbbi yardım alınması önemlidir.

Mide bulantısı ve kusma, enteral beslenmenin sık karşılaşılan yan etkilerindendir. Özellikle, hızlı bir şekilde beslenme geçişine başlanması veya besin karışımının mideden hızlı bir şekilde emilmesi durumunda bu yan etkiler ortaya çıkabilir. Mide bulantısı ve kusma, beslenme hızının düzenlenmesi veya besin karışımının revize edilmesiyle kontrol altına alınabilir.

Enteral beslenme sürecindeki diğer olası yan etkiler arasında ishal veya kabızlık yer alır. İshal, günlük kalori veya besin alımının artmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kabızlık ise, yetersiz sıvı alımı veya besin takviyesinin bağırsak hareketlerini yavaşlatması sonucu oluşabilir. İshal veya kabızlık belirtileri fark edildiğinde, hastanın beslenme planının revize edilmesi önemlidir.

Son olarak, enteral beslenme sırasında besinin mideden ağıza geri gelmesi, gastrik reflü olarak adlandırılan bir yan etkidir. Gastrik reflü, tüpün doğru bir şekilde yerleştirilmediği veya beslenme sürecindeki hızın düzenlenmediği durumlarda ortaya çıkabilir. Bu durumda, hastanın pozisyonunun kontrol edilmesi ve gerektiğinde antiasit ilaçlarının kullanılması önemlidir.

Enteral beslenme sürecinde gelişebilecek yan etkiler birçok farklı durumdan kaynaklanabilir. Bu yan etkiler, hastaların ve sağlık profesyonellerinin dikkatli olması ve uygun önlemlerin alınmasıyla minimize edilebilir. Her bir hastanın bireysel ihtiyaçlarına uygun bir beslenme planı ve takip önemlidir. Yan etkilerin fark edildiği durumlarda, tıbbi yardım alınması ve gerekli müdahalelerin yapılması gerekmektedir.

Enteral Beslenmede Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?

Enteral beslenme, bazı nedenlerle oral beslenmeyi gerçekleştiremeyen veya yeterli beslenemeyen kişilere, sindirim sisteminden doğrudan beslenme sağlayan bir yöntemdir. Hastaların ihtiyaçlarına göre dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Bu yazımızda, enteral beslenmede dikkat edilmesi gereken noktaları sizlerle paylaşacağız.

İlk olarak, enteral beslenmede kullanılacak tüpün doğru kalınlıkta olması ve doğru bir şekilde yerleştirilmesi oldukça önemlidir. Tüpün kalınlığı, hastanın sindirim sistemine uygun olmalıdır, aksi takdirde beslenme sağlanamaz veya problemler ortaya çıkabilir. Ayrıca, tüpün doğru bir şekilde yerleştiğinden emin olunmalı ve güvenli bir şekilde sabitlendiğinden emin olunmalıdır. Tüpün sızdırmazlığı da düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerekirse değiştirilmelidir.

Beslenme sıvısının hastaya uygun içeriğe sahip olması da oldukça önemlidir. Her hastanın beslenme ihtiyaçları farklı olabilir, bu yüzden beslenme sıvısı içeriği buna göre seçilmelidir. Örneğin, bir hastanın enerji ihtiyacı yüksekse, beslenme sıvısında daha fazla kalori içeren bileşenlere yer verilmelidir. Aynı zamanda, proteine ihtiyacı olan bir hastanın beslenme sıvısında yeterli miktarda protein bulunmalıdır. Bu noktada, diyetisyenin önerileri ve takibi oldukça önemlidir, böylece hastanın doğru şekilde beslenmesi sağlanabilir.

Beslenme hızı da enteral beslenmede dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır. Her hastanın beslenme hızı, hastanın toleransına ve günlük enerji ihtiyacına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bazı hastalar hızlı beslenmeye tolere ederken, bazıları daha yavaş bir beslenmeyi tercih edebilir. Bu nedenle, beslenme hızı düzenli olarak takip edilmeli ve gerekirse ayarlamalar yapılmalıdır. Hastanın beslenme hızını takip etmek için, belirli bir süre boyunca alınan besin miktarı ölçülebilir veya beslenme sıvısı tüpünde bir pompalama cihazı kullanılabilir.

Enteral beslenme sürecindeki bir diğer önemli nokta ise hastanın sürekli takipte olması ve değişen bir durum olup olmadığının kontrol edilmesidir. Hastalar, beslenme süreci boyunca kendilerini iyi hissetmeli ve herhangi bir rahatsızlık veya değişiklik hissettiklerinde derhal sağlık uzmanlarına başvurmalıdır. Bu süreçte genellikle diyetisyen, hastanın takibini yapar ve gerektiğinde beslenme programında değişiklik yapar. Bu nedenle, hastaların düzenli kontroller ve iletişim içinde olmaları oldukça önemlidir.

Enteral beslenme, bazı hastalar için hayati önem taşıyan bir beslenme yöntemidir. Bu nedenle, dikkat edilmesi gereken noktaların bilincinde olmak ve doğru bir şekilde uygulamak oldukça önemlidir. Tüpün doğru kalınlıkta olması ve iyi bir şekilde yerleştirildiğinden emin olunması, beslenme sıvısının hastaya uygun içerikte seçilmesi, beslenme hızının hastaya özel ayarlanması ve hastanın sürekli takip edilmesi gibi noktalar, enteral beslenme sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli unsurlardır. Bu konuda sağlık uzmanlarının önerileri ve takibi oldukça önemlidir, bu yüzden herhangi bir sorun yaşandığında mutlaka bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.

 

Ayrıca Parenteral Beslenme ile ilgili makalemize göz atabilirsiniz.

Dolmakalem