Dolar 34,7505
Euro 36,7383
Altın 2.957,42
BİST 9.912,17

Parenteral Beslenme Nedir?

26.11.2023
A+
A-
Parenteral Beslenme Nedir?
Tanıtım Yazısı

Sindirim sistemi düzgün çalışmayan veya bazı özel durumları olan kişilerin beslenmelerini sağlamak amacıyla kullanılan bir yöntem olan parenteral beslenme, sindirim sisteminin dışında gerçekleştirilen bir beslenme şeklidir. Adını, Latince kökenli bir kelime olan “paren” (dışarıya) ile “enteral” kelimesinin (sindirim sistemi) birleşmesinden alır. Bu yöntemde besin, doğrudan damar yolu ile vücuda verilir ve sindirim sisteminin herhangi bir işlem yapmadan dışarıya atılabilir.

Genellikle enteral beslenme (mide veya bağırsak yoluyla beslenme) mümkün olmayan durumlarda parenteral beslenme tercih edilir. Bunlar şunları içerir:

  1. Mukozal Hasarlar: Bazı rahatsızlıklar veya yaralanmalar nedeniyle sindirim sistemi hasar görebilir. Örneğin, cerrahi müdahaleler sonrası bağırsaklarda ciddi hasarlar oluşabilir. Bu durumlarda sindirim sisteminin dinlenmeye alınması ve besinlerin doğrudan damar yoluyla verilmesi gerekebilir.
  2. Sindirim Sistemi Hastalıkları: Bazı hastalıklar, sindirim sisteminin normal fonksiyonlarını engeller. Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıkları veya pankreatit gibi pankreas hastalıkları, besin emilimini olumsuz etkileyerek enteral beslenmeyi zorlaştırabilir. Bu tür durumlarda parenteral beslenme hayati önem taşır.
  3. Zorunlu Oruç: Ciddi bir hastalık veya önceden planlanmış bir cerrahi müdahale sonucunda beslenme sürecine ara verilmesi gerekebilir. Böyle durumlarda parenteral beslenme, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri karşılar ve hücre sağlığını korur.
  4. Komada Olan Hastalar: Bilinç kaybı gibi nedenlerle normalde beslenme içinde olan kişiler, enteral beslenme yapamazlar. Bu durumlarda, hastanın vücudu besin alımı için damar yoluyla desteklenir.

Parenteral beslenme, özel hazırlanan infüzyon çözeltisi veya toz karışımının damar yoluna verilmesiyle gerçekleştirilir. Bu besin solüsyonları, sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışamadığı durumlar göz önünde bulundurularak özenle hazırlanır ve vücudun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri içerir.

Profesyonel bir sağlık ekibi tarafından yönetilen parenteral beslenme, hastaların sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlamak için birçok faktörü dikkate alır. Hastanın yaşına, kilosuna, hastalığının tipine ve vücut değerlerine göre beslenme planı oluşturulur. Genellikle, hastaların vücut ağırlığı, enerji ihtiyaçları, protein ihtiyacı ve elektrolit dengesine özel bir dikkat gösterilir. Beslenme çözeltisi, infüzyon süresi ve miktarı, hastanın durumuna ve ihtiyaçlarına göre ayarlanır.

Parenteral beslenme, hastaların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiş bir yöntemdir. Ancak, bu yöntem enteral beslenmenin yerini alamaz ve sadece belirli durumlarda kullanılır. Hastaların uzman sağlık ekibi tarafından takip edilmesi ve düzenli kontrollerinin yapılması önemlidir.

Parenteral beslenmenin avantajlarından biri, hasta tarafından sindirim sistemine tolerans gösterilmemesi halinde bile beslenme ihtiyacının karşılanabilmesidir. Hastaların vücut ağırlığı ve beslenme durumunu izlemek, komplikasyon riskini azaltmak için önemlidir.

Parenteral beslenme, sindirim sistemini normal şekilde kullanamaya kısıtlanmış kişilere beslenme sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Ancak, bu yöntem sadece belirli durumlarda ve uzman bir sağlık ekibi tarafından yönetilmelidir. Hastaların sağlıklı bir şekilde beslenmelerini sağlamak ve gelişmelerini desteklemek için parenteral beslenme gerekli olabilir. Çünkü sağlıklı bir beslenme, vücudun düzgün çalışması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve iyileşmenin hızlanması için önemlidir.

Kimler Parenteral Beslenmeye İhtiyaç Duyar?

Hepimiz için düzenli ve sağlıklı bir beslenme hayati önem taşır. Ancak, bazı sağlık sorunları veya durumlar nedeniyle ağız yoluyla yemek ve sıvı alımı yapmak mümkün olmayabilir. Bu durumlarda, parenteral beslenme bir seçenek olarak ortaya çıkar. Parenteral beslenme, besin öğelerinin doğrudan damar yoluyla vücuda verildiği bir tedavi yöntemidir. Peki, kimler parenteral beslenmeye ihtiyaç duyar? İşte bu blog yazısında bu konuyu sizler için ele alacağız.

  1. Yutma Güçlüğü Çeken Kişiler: Yutma güçlüğü veya disfaji, birçok sağlık sorununun belirtisi olabilir. Felç, nöromusküler hastalıklar, kanser, yutma kaslarının zayıflığı gibi durumlar, kişinin ağız yoluyla yeterli beslenmeyi sağlayamamasına yol açabilir. Bu durumda, parenteral beslenme ile kişiye gerekli besin öğeleri doğrudan damar yoluyla verilir ve beslenme ihtiyacı karşılanır.
  2. Tüp ile Beslenemeyen Kişiler: Bazı durumlarda, kişinin midesine veya bağırsağına bir tüp yerleştirilemez veya bu tüpler kullanılarak beslenme yapılamaz. Örneğin, barsak tıkanıklığı, cerrahi müdahale sonrası geçici olarak tüp kullanımının mümkün olmadığı durumlar bu şekilde sıralanabilir. Parenteral beslenme, bu kişilere ihtiyaç duydukları besin öğelerini damar yoluyla sağlama imkanı sunar.
  3. Yoğun Kusma Durumu: Bazı kişilerde, şiddetli kusma nedeniyle yeterli beslenme sağlamak güçleşebilir. Bulantı ve kusma, çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir ve beslenme yetersizliğine yol açabilir. Parenteral beslenme, bu kişilere hastalığın neden olduğu güçlükleri aşma fırsatı sunar ve beslenme ihtiyaçlarını karşılar.
  4. Şiddetli Yanık Durumları: Şiddetli yanıklar, vücutta ciddi doku hasarına yol açar ve metabolik değişimlere neden olabilir. Yanık sonrası vücudun besin ihtiyacı artar ve normal yollarla beslenme zorlaşabilir. Parenteral beslenme, yanık sonrası kişinin besin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu sayede, vücudun iyileşme sürecine destek sağlanır ve komplikasyon riski azaltılır.

Parenteral beslenme, yukarıda belirtilen durumlarda kişilere alternatif bir beslenme seçeneği sunar. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğu için, bu yöntemin kullanılmasına karar vermek için bir sağlık profesyonelinin değerlendirmesi ve yönlendirmesi gerekmektedir. Parenteral beslenme, bir takım riskler içerebilir ve dikkatli bir şekilde uygulanması gerekmektedir.

Parenteral beslenme, ağız yoluyla yemek ve sıvı alımı yapamayan veya tüp ile beslenme yapılamayan kişiler için bir çözüm olabilir. Yutma güçlüğü çeken kişiler, yoğun kusma durumu olan bireyler ve şiddetli yanıkları olan kişiler bu tedavi yönteminden faydalanabilir. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğu için, bir sağlık profesyoneline başvurarak en doğru tedavi seçeneğini belirlemek önemlidir.

Daha fazla bilgi ve danışmanlık için bir sağlık profesyoneline başvurmanızı öneririz. Sağlıklı beslenme herkes için önemlidir, bu nedenle beslenme ihtiyaçlarınızı doğru bir şekilde karşılamak için gereken adımları atmanız önemlidir.

Parenteral Beslenme: Sindirim Sistemi İçin Bir Çözüm

Günümüzde, bazı sağlık sorunları veya cerrahi müdahaleler sonucunda sindirim sistemi işlevini yerine getiremeyen kişiler için parenteral beslenme gerekmektedir. Parenteral beslenme, sindirim sistemini atlayarak direkt olarak damar yoluyla besin ve sıvı takviyesi sağlamayı amaçlar. Bu yöntem, hastaların vücut ihtiyaçlarını karşılamak ve iyileşme sürecini desteklemek için etkili bir çözümdür.

Parenteral beslenme çeşitleri, kısmi ve total olarak iki ana gruba ayrılır. Kısmi parenteral beslenme, ağız yoluyla yemek yiyebilen ancak bu yemeklerin yetersiz geldiği durumlarda tercih edilir. Genellikle kilo kaybı, yetersiz beslenme veya sindirim sistemi sorunları gibi durumlarda kullanılır. Bu yöntemde, hastanın normal beslenmesine ek olarak damar yoluyla besin ve sıvı takviyesi sağlanır.

Total parenteral beslenme ise sindirim sistemini hiç kullanamayan hastalar için uygulanan bir yöntemdir. Sindirim sistemi yetmezliği, bağırsak tıkanıklığı veya ciddi yanık gibi durumlar total parenteral beslenme gerektiren durumlara örnek olarak verilebilir. Bu yöntemde, hastanın tüm beslenme ihtiyaçları damar yoluyla karşılanır ve vücuda gerekli olan enerji, protein, vitamin ve mineraller sağlanır.

Parenteral beslenmenin uygulandığı duruma bağlı olarak, kullanılan damar türü de değişiklik gösterebilir. Merkezi parenteral beslenme, direkt olarak kalbe giden üst ana toplardamar yoluyla besin takviyesi sağlanır. Bu yöntem daha yüksek kalorili besinlerin alımı için tercih edilir ve genellikle yoğun bakım ünitelerinde veya hastane ortamlarında kullanılır.

Periferik parenteral beslenme ise daha küçük damarlar aracılığıyla besin takviyesinin yapıldığı bir yöntemdir. Boyun, kol veya bacaklardaki daha küçük damarlar kullanılarak hastanın beslenme ihtiyaçları karşılanır. Bu yöntem genellikle daha hafif durumlarda veya hastane dışında kullanılır.

Parenteral beslenme, hastaların sağlıklarını korumak ve iyileşme süreçlerini hızlandırmak için önemli bir tedavi yöntemidir. Ancak, bu yöntem mutlaka uzman hekimler tarafından yönlendirilmeli ve takip edilmelidir. Doğru besin öğelerinin ve miktarlarının belirlenmesi, enfeksiyon riskinin azaltılması ve tamamlayıcı tedavilerle birlikte kullanılması büyük önem taşır.

Parenteral beslenme, sindirim sistemi sorunu yaşayan veya geçici olarak beslenme sıkıntısı çeken hastalar için önemli bir çözümdür. Kısmi ve total olarak iki farklı şekilde uygulanabilir ve hastanın durumuna göre uygun olan yöntem tercih edilir. Ancak, parenteral beslenme yöntemlerinin tıbbi süpervizyon altında kullanılması ve hastaların bireysel ihtiyaçlarına uygun şekilde planlanması büyük önem taşır. Sağlıklı ve hızlı bir şekilde iyileşme için uzman hekimlerin öneri ve yönlendirmelerine mutlaka uyulmalıdır.

Parenteral Beslenmenin Faydaları Nelerdir?

Parenteral beslenme, sindirim sistemi sorunu yaşayan bireylerin veya ameliyat sonrası iyileşme sürecinde olan hastaların ihtiyaç duydukları besinleri doğrudan vücutlarına almasını sağlayan bir yöntemdir. Bu besleme yöntemi, sindirim sistemini kullanamayan veya ağız yoluyla yeterli beslenemeyen kişilere destek olurken, prematüre bebeklerde ise hayat kurtarıcı bir etkiye sahip olabilir. Peki, parenteral beslenmenin sağladığı faydalar nelerdir?

  1. Sindirim Sisteminin İyileşmesine Yardımcı Olur: Hastalık veya ameliyat sonrası sindirim sisteminin dinlenmesi ve toparlanması gereken durumlarda, parenteral beslenme büyük bir avantaj sunar. Sindirim sistemi yoluyla beslenmenin zor olduğu durumlarda, bu yol sayesinde vücut ihtiyaç duyduğu besinleri direkt olarak alabilir. Böylece, hastaların midedeki yara veya ameliyat sonrası dikişlerin iyileşmesi için gerekli enerji ve besinleri alabilmeleri mümkün olur.
  2. Yetersiz Besin Alımını Karşılar: Parenteral beslenme, ağız yoluyla yeterli miktarda veya kalitede besin alamayan kişilere destek olur. Özellikle kanser, mide veya bağırsak hastalıkları gibi durumlarda, hastaların besinleri sindirme yetenekleri azalabilir veya tamamen kaybolabilir. Bu durumda, parenteral beslenme ile vücuda doğrudan besin takviyesi yapılır ve yetersiz besin alımının önüne geçilir.
  3. Prematüre Bebeklerin Hayatını Kurtarır: Parenteral beslenme, prematüre bebeklerin yaşaması için yaşamsal öneme sahip olabilir. Bu bebeklerin sindirim sistemi yeterince gelişmediği için ağız yoluyla yeterli besin alımı gerçekleştiremezler. Prematüre bebeklerin büyüme ve gelişme sürecini desteklemek ve hayatta kalma şansını artırmak için parenteral beslenme yöntemi kullanılır.
  4. Hızlı ve Etkili Bir Beslenme Yöntemidir: Parenteral beslenme, vücut için gerekli olan besinleri direkt olarak kan dolaşımına verir, sindirim sisteminin işlevini geçici olarak devre dışı bırakır. Bu sayede, besinler daha hızlı bir şekilde emilir ve enerji kaybı minimum seviyeye indirilir. Özellikle yoğun bakım ünitelerinde, acil durumlar veya sindirim sistemi problemlerinin hızlı bir şekilde çözüm gerektirdiği durumlarda parenteral beslenme büyük bir avantaj sağlar.
  5. Besin Alımının Kontrollü Olmasını Sağlar: Parenteral beslenme, besin alımının tam olarak kontrol altında tutulmasını sağlar. Bu sayede, hastaların vücutlarının ihtiyacı olan besin öğelerini doğru miktarlarda alması sağlanır. Uzmanlar, hastanın durumunu ve besinsel gereksinimlerini dikkate alarak, parenteral beslenme yolunu kullanarak hastaların ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Parenteral beslenme sindirim sisteminin hastalık veya ameliyat sonrası iyileşmesi gereken durumlarda büyük bir fayda sağlar. Sindirim sistemi kullanılamayan veya ağız yoluyla beslenemeyen kişilere destek olan bu yöntem, prematüre bebeklerin hayatını kurtarabilir. Ayrıca, hızlı ve etkili bir beslenme sağlamasıyla da ön plana çıkar. Uzmanlar tarafından kontrol edilen bu beslenme yöntemi, hastaların besinsel gereksinimlerini doğru ve kontrollü bir şekilde karşılamalarına yardımcı olur.

Parenteral Beslenmenin Riskleri ve Yan Etkileri Var mı?

Parenteral beslenme, bağırsakların normal işlevselliğinin olmadığı durumlarda, sindirim sistemi yerine doğrudan damar yoluyla besin alımı sağlanmasıdır. Genellikle hastanelerde veya klinik ortamlarda kullanılan bu yöntem, bazı riskleri ve yan etkileri beraberinde getirebilir. Bu yazıda, parenteral beslenmenin olası risklerini ve yan etkilerini inceleyeceğiz.

Parenteral beslenmenin en önemli risklerinden biri, damar yolu kateterlerinin enfekte olmasıdır. Kateterlerin yerleştirilme sürecinde veya kullanım sırasında enfeksiyon oluşabilir. Bu enfeksiyonlar ciddi sağlık sorunlarına ve tedavi süreçlerinin uzamasına neden olabilir. Bu nedenle, hijyen ve kateter bakımı konusunda özenli olunması gerekmektedir.

Bir diğer risk ise parenteral beslenmenin sindirim sistemi kullanılmadığı için mide iç yüzeyi mukozasının incelmesidir. Normalde mide, sindirim enzimleri ve mide asidi yardımıyla yiyecekleri sindirir. Ancak parenteral beslenme ile bu işlev devre dışı kalır ve mide iç yüzeyi mukozası zayıflayabilir. Bu durum, mideye geri dönüşü zor olan sorunlara yol açabilir.

Yan etkiler arasında yüksek veya düşük kan şekerine bağlı komplikasyonlar da bulunmaktadır. Parenteral beslenme sırasında kan şekeri seviyeleri kontrol edilmeli ve uygun tedbirler alınmalıdır. Aksi halde, kan şekeri düşmesi veya yükselmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Özellikle diyabeti olan hastalar için bu durum daha büyük bir önem taşır.

Karaciğer hastalığı olan bireylerde de parenteral beslenme uygulandığında ek riskler ortaya çıkabilir. Karaciğer, besinleri metabolize etmek ve atık ürünleri filtrelemek gibi önemli işlevlere sahiptir. Ancak karaciğer hastalığı nedeniyle bu işlevler bozulduğunda, parenteral beslenme ile karşılaşılacak sorunlar da artabilir. Bu nedenle, karaciğer hastalığı olan bireylerde bu tedavi yöntemi dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.

Parenteral beslenme vitamin eksikliklerine bağlı gelişebilecek hastalıkların ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bağırsaklardan emilen vitaminlerin tam olarak yerine konulamaması, vücutta eksikliklere yol açabilir. Bu da çeşitli rahatsızlıklara ve komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, parenteral beslenme uygulanan hastaların vitamin seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesi önemlidir.

Parenteral beslenmenin riskleri ve yan etkileri hakkında bilgi sahibi olmak, hem sağlık çalışanları hem de hastalar için önemlidir. Uygun önlemler alınarak bu riskler en aza indirilebilir ve tedavinin başarısı artırılabilir. Bu nedenle, parenteral beslenme uygulanan her hasta için bireysel bir tedavi planı oluşturulmalı ve düzenli takip sağlanmalıdır.

Enteral ve Parenteral Beslenme Arasındaki Farklar Nelerdir?

Günümüzde bazı sağlık durumları veya hastalıklar nedeniyle bireyler ağızdan yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayamaz hale gelebilirler. Bu gibi durumlarda enteral ve parenteral beslenme yöntemleri devreye girer. Hem enteral beslenme hem de parenteral beslenme, vücut için gerekli olan vitamin, mineral, protein ve enerji gibi besin öğelerinin temin edilmesine yardımcı olur. Ancak bu iki beslenme yöntemi arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Bu yazıda, enteral ve parenteral beslenme arasındaki farkları inceleyeceğiz.

  1. Sindirim Sistemi: Enteral beslenme, sindirim sisteminin kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Yani, besin maddeleri ağızdan doğrudan bir beslenme sondası veya tüpü vasıtasıyla mideye veya ince bağırsağa verilir. Sindirim süreci, besin maddelerinin parçalanmasını ve emilimini sağlar. Diğer taraftan, parenteral beslenme, sindirim sistemi dışında gerçekleştirilir ve besinler doğrudan damar yoluyla vücuda verilir.
  2. Riskler: Enteral beslenme, doğal sindirim sürecinin devam etmesi nedeniyle genellikle daha güvenlidir. Sindirim sistemi ile besinlerin alınması, vücudun besinleri daha iyi tolere etmesini sağlar. Bununla birlikte, parenteral beslenme damar yolu ile gerçekleştirildiği için daha fazla risk taşır. Enfeksiyon, tromboz (damar tıkanıklığı), elektrolit dengesizlikleri gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, parenteral beslenme daha sıkı bir gözetim ve takip gerektirir.
  3. Uygulanabilirlik: Enteral beslenme yöntemi, hastaların sindirim sistemlerin fonksiyonel olduğu durumlarda tercih edilir. Yani, hasta, ağız, yutak, mide ve bağırsaklarını kullanabiliyorsa enteral beslenme uygulanabilir. Özellikle, hastanın bağırsağının bir kısmı çalışıyorsa ve yeterli besin emilimi sağlanabiliyorsa bu yöntem tercih edilir. Parenteral beslenme ise sindirim sisteminin kullanılamadığı veya kullanımının riskli olduğu durumlarda tercih edilir. Örneğin, ince bağırsağın tıkanması, şiddetli pankreatit veya barsak fistülü gibi durumlarda kullanılır.
  4. Besin Değerleri: Enteral beslenme, doğal olarak sindirim sürecine dahil olduğu için besinlerin emilimi daha etkilidir. Sindirim süreci, besinlerin vücut tarafından daha iyi kullanılmasını sağlar. Bununla birlikte, parenteral beslenme için hazırlanan besin solüsyonları, vücudun ihtiyaç duyduğu temel besin öğelerini içermelidir. Bu solüsyonlar, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri içeren özel formüllerden oluşur.
  5. İyileşme Süreci: Enteral beslenmenin aktif bir sindirim sürecini içermesi nedeniyle, genellikle hastaların iyileşme sürecine olumlu etkisi vardır. Sindirim sistemi kullanılarak alınan besinler, bağırsak hareketlerini uyarır ve aparatif fonksiyonları devam ettirir. Bu da enfeksiyon riskini azaltabilir ve bağırsak sisteminin normal işlevine geri dönmesini hızlandırabilir. Parenteral beslenme ise sindirim sistemini atlayarak doğrudan vücuda besin sağladığı için iyileşme süreci daha yavaş olabilir.

Enteral ve parenteral beslenme arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Enteral beslenme, sindirim sisteminin kullanıldığı ve daha güvenli kabul edilen bir beslenme yöntemidir. Sindirim sistemi fonksiyonel olduğunda tercih edilirken, parenteral beslenme sindirim sisteminin kullanılamadığı durumlarda veya riskli olduğunda uygulanır. Her iki yöntem de belirli durumlarda hastaların doğru beslenmeyi sağlamada önemli bir rol oynar.

 

Dolmakalem